23 Temmuz 2012 Pazartesi

YapıKredi Bankacılık Üssü



Bundan 1 ay önce YapıKredi Temel Bankacılık Eğitimi'ne katıldım. Program Kocaeli, Trakya ve İstanbul Üniversitesi'nden sonra güzide okulumuz Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerine de yapıldı. Bankacılığa dair temel bilgilerin anlatıldığı, iletişim becerileri eğitimlerinin verildiği program, bir sertifika programı olmasının yanı sıra bizlere de tatil gibi geldi doğrusu.

24 Haziran günü Eskişehir'den yola çıktık, Gebze Otogar'a vardık. Tabi Gebze'ye gitmekle bitmedi yolumuz. YapıKredi Bayramoğlu Tesisleri'ne gitmemiz gerekiyordu.

6 tane şıkır şıkır genç ellerinde bavullarla otogarda sağa sola bakınınca yurdum insanı hemen el attı duruma. Kişibaşı 5 TL'den anlaştık şoförle. Yük ve eşya taşınan servisten bozma bir dolmuşa bindirildik.

Let the survive begins dedik koyulduk yola. 20 dakikalık bir yolculuktan sonra cennet gibi bir beldeye ulaştık. Sokağa girdiğimizde her yerden ağaçlar, çiçekler sarkıyordu. Sonunda tesislere ulaştık. Kapıda kocaman YapıKredi yazısını görünce içimiz rahatladı. Bavul odasına eşyalarımızı bıraktıktan sonra afiyetle yemeğimizi yedik.

13.30 sularında İstanbul'a gitme yollarını araştırıyorduk. Aldığımız yol tarifine göre çıktık tesisten. 200 metre kadar yürüdük ve bir otobüs durağına vardık. 501 numaralı otobüse atladık Çayırova merkeze gittik. E5'te indik, oradan da İstanbul-Harem'e giden bir dolmuşa bindik. Az gittik uz gittik 1 saat sonra Harem'e ulaştık. Tabi doğma büyüme Eskişehirli olarak o 1 saatlik yolculuk beni öldürdü

Azmedip o kadar yol gittiğimiz İstanbul'u hakkıyla gezdik. Akşam olunca geldiğimiz şekilde tesislere geri döndük. 
Check-in yapıp odalarımıza çıktık ki ne görelim odamız deniz manzaralı. Odalar temiz, düzenli, eksiksiz.




25 Haziran günü kahvaltıdan sonra Bayramoğlu Tesisleri'nden Bankacılık Üssü'ne doğru yola çıktık. Öyle çok maceralı yolları denemedik bu kez; ulaşımımız YKB tarafından sağlandı. 15 dakikalık bir yolculuktan sonra üsse vardık. Karşımıza kocaman bir bina çıktı. Gitmeden önce araştırmıştım ancak bu kadarını beklemiyordum. Bankacılığı hep şubecilik yönüyle bilen biri olarak, bu binanın içine girince bütün düşüncelerim değişmeye başladı. 8 tane bölüme sahip, her birinin ismi de Latince olan ödüllü bir yer. Binanın aydınlatması, tavandan gün ışığını alacak şekilde olup -1. kattaki konferans salonunu dahi aydınlatabiliyor. Kısacası hem elektrik tasarrufu sağlanıyor hem de hoş bir görüntü sağlıyor. Binanın içinde palmiye ağaçları, serçeler, kahve evleri var. Bu şekilde çalışanlara rahat bir ortam sağlanmış. Öte yandan binanın duvarları sıvasız beton halinde. Biz başlarda binanın henüz bitmediğine yorduk bu durumu ancak anladık ki tasarımı bu şekilde.



Benim açımdan eğitimler oldukça verimli geçti. 5 gün boyunca dinledik, sorduk, eğlendik, oyun oynadık, güldük. Deneyimli eğitmenlerle buluştuk. Onlar anlattı, biz dinledik; biz sorduk, onlar cevapladı.




Neticede oradan yenilenmiş bir Özge olarak geldim şehrime. Yeni şeyler öğrendim, yeni insanlar tanıdım, yeni bağlantılar kurdum, yeni kararlar aldım.
Eğitim sonunda bankacı olmaya karar verdim mi ? Bilemiyorum. Ancak şu var ki 23 Haziranda kariyer planımda bankacılık sektörü yer almıyorken, 29 Haziranda -eğitimin bitiş tarihi- bankacılığı düşünmeye başladım.


P.S.: Anadolu Üniversitesi öğrencileri olarak eğitime gelen diğer okullardan çok daha eğitimli,bilgili ve kaliteli bulunduk. "anadolu.edu rocks"
P.S.-2: Bayramoğlu on numara beş yıldız bir yer. Huzur buldum resmen.